Deprem Sonrası Kahramanmaraş: Kırmızı Çatı Açıldı

Kırmızı Çatı Derneği, Kahramanmaraş’ta kurduğu Kırmızı Çatı Çocuk Destek Merkezi’ni, “Oyun İyileştirir” diyerek açtı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda açılan merkeze ilgi büyüktü.  Oyuncular Özge Yağız, Nesrin Cevadzade ve Seda Bakan’ın katıldığı açılışta ünlü şarkıcı Sefo konser verdi. Katılımcı ünlüler çocuklarla fotoğraf çektirerek onların bir kez daha gönlünü kazandı.

kırmızı çatıkırmızı çatı

Kırmızı Çatı ne işe yarıyor?

6 Şubat depreminden sonra bölgedeki çocuklar için sürdürülebilir fayda sağlamak amacıyla Kahramanmaraş’ta Kırmızı Çatı Çocuk Destek Merkezi açıldı. Merkez çocukların keyifli zaman geçirmelerini, doğal afetle birlikte yaşadıkları travmaların etkisini bir nebze azaltmayı hedefliyor. Kitap okuma alanları, oyuncaklar, etkinlik alanları, bahçesi, parkı olan Kırmızı Çatı merkezi, iki sene boyunca faaliyetlerini sürdürecek.

Kırmızı Çatı 225 m2 kapalı alanı olan prefabrik bir yerleşim alanı olarak kuruldu. 125 m2 ortak oyun alanı ve kütüphane, teknoloji, pedagog, misafirhane, mutfak olmak üzere sekiz ayrı odası bulunan bir alan olarak dizayn edildi. 700 m2 açık alanda ise oyun parkı ve bostan bahçesi olacak şekilde düşünüldü. Yaş gruplarına göre organize edilen alan, tasarım, sanat, eğitim, bilim, teknoloji, spor, doğa ve aile etkinliklerini kapsayacak bir düzenle planlandı. “Oyun İyileştirir” diyerek yola çıkan Kırmızı Çatı’da hedef, belirlenen prefabrik kentte periyodik ziyaretler yapılarak aynı yerde, aynı aileler ve çocuklarla sürekli iletişim halinde olmak ve ailelerle bağ kurulmasını sağlamak. Bu projenin başında ise Kırmızı Çocuklar Derneği Başkanı Simay Bülbül Sarıpınar var.

Çadır Kentlerde durum nasıl?

Etkinliğe çadırkentlerden birçok aile katıldı. Bu nedenle depremzedelerle birebir iletişim kurmak ve ihtiyaçları öğrenmek zor olmadı. Şu anda çadırda kalanların çoğu, konteynerlere geçmek için sıra bekliyor. Deprem sonrası bölgeler yağmur, dolu, fırtına gibi de olumsuz hava koşullarıyla savaşmak zorunda kalmıştı. Bu nedenle birçok çadır zarar görmüştü. Olumsuzluklara karşı konteynerde olmak, çadırdan daha konforlu olduğu için, bölgede ihtiyaç da artıyor.

Kent merkezinde yıkılmış binalar, kaldırılamayan molozlar, yarısı ayakta durmaya çalışan evleri görmeniz mümkün. İnsanlar tek tük sokakta, iş yerleri tam gaz hayatına devam etmiyor. Şehirde aslında sessizlik hakim. Matemi hissedebiliyorsunuz. Yol kenarında da çadırlar görmek mümkün.

Konteynerler kullanışlı mı?

Çadırdan konteynere geçmek önemli. Çünkü haliyle daha korunaklı ve kullanışlı. Alanda gördüğüm konteynerler zaten yerden yüksekte dolayısıyla yağmurda su basma riski yok. İçinde bir odada bir ranza, girişte bir sandalye ve masa, temiz ve banyolu tuvalet ve mutfak lavabosu olarak kullanabileceğiniz bir muslukla mini tezgah bulunuyor. 4 çocuklu bir aile için en azından benim gördüğüm zor olsa da, çadırda kalmaktan daha iyi olduğu aşikar. Isınmak içinse ısıtıcı gerekli.

İhtiyaçlar devam ediyor mu?

Kesinlikle evet. Bazı çocukların ayaklarında hala terlik var. İncecik tişörtlerle geziyorlar. Kesinlikle ama kesinlikle hijyen büyük problem. Çadır kentte kalan ailelerle konuştuğunuzda, banyo sırasının günler sonra geldiğini söylüyorlar. Hastalık olmaması en büyük dilek. Bu nedenle seyyar duşların sayısı artabilir. Kıyafet hem çocuklar hem de ebeveynler için de ihtiyaç. Spor ayakkabı, eşofman takımı, mont, çorap önemli ihtiyaçlar. Mayıs ayına gireceğimiz şu günlerde hava sıcak gibi görünse de, soğuk ve gece daha da soğuk oluyor. Bu nedenle kadın- erkek- çocuk giyim ihtiyacı bitmeyecek bir ihtiyaç. Tabi artık tüm markalar yaz koleksiyonuna geçti ancak unutmamak gerekir ki, deprem bölgelerindeki bu çadır ve konteyner kentler hemen kalkmayacak, dolayısıyla sürekli olan ihtiyacı göz ardı etmemek gerekli.

 

Çiğdem ERDİN

Deprem ve Yaşam kategorisindeki diğer içeriklerimiz…

İptal için ESC...