Sessiz İstifa Nedir? Bir Tepki mi?

 Sessiz kovma ve sessiz istifa, son yıllarda gündemde olan iki kavram. Bu yazımızda çalışanlar tarafından da merak edilen “Sessiz İstifa” kavramını anlatıyoruz.

“Aslında ‘sessiz istifa’ işi bırakmak ya da görevden ayrılma anlamına gelmiyor; sadece iş tanımında belirlenen görevleri yapıp, bunun dışında verilen sorumlulukları reddetmek olarak ifade edilebilir.

Yönetim Danışmanı /Eğitmen ve Yazar Canan Duman, işin aslını anlattı:

‘Sessiz istifa’ bir diğer isimle ‘sessiz vazgeçiş’, geçen yıl Çin’de viral olan bir internet gönderisiyle başladı. Bu kavramla çalışanların uzun saatler çalışma fikrini reddettiği yeni bir işyeri trendi popüler olmaya başlıyor. Kimine göre istifa etmeden yapılan işle ilgili sınırları belirlemek, kimine göre de yalnızca minimum olanı yapmak anlamlarına gelen ‘sessiz vazgeçiş’, aslında çalışanların yalnızca iş tanımlarında belirtilen görevleri yerine getirmelerini ve bunların dışında kalan sorumlulukları reddetmelerini içeriyor.

 

Birçok sektörde yaşanıyor

Günümüzde çalışanlar, genellikle geleneksel performans parametrelerinin ötesinde, rollerinin kendilerinden talep ettiğinin ötesinde şirketlere katkıda bulunuyor ve çoğu zaman karşılığını alamıyor. Bunun farkına varanlar, rolleri için gerekenden daha uzun saatler çalışmak zorunda kalmaktan kaçınıyor. Sessiz vazgeçiş; medya, tıp, akademi, eğitim, hizmet, eğlence, müzik, çocuk bakımı, vb. birçok sektörde çalışanların, kendilerinden düzenli olarak aşılması istenen beklentilerin sürdürülebilir olmadığını veya buna değmediğini fark etmesinden, ek üretkenlik veya verimlilik yaratma çabalarının daha yüksek ücret yoluyla onlara fayda sağlamamasından yalnızca yöneticilerini veya çalıştıkları şirketi finansal olarak ödüllendirmesi düşüncelerinden kaynaklanıyor.

Çin’de ortaya çıktı

Birçoğu, sessiz istifa hareketinin başlangıcını Nisan 2021’de Çin’deki bir İnternet kullanıcısının, ülkenin kendi refahlarından çok çalışmaya öncelik verme zihniyetini eleştiren bir paylaşımına bağlıyor. Çin iş kanunlarına göre işçiler günde 8 saatten ve haftada 40 saatten fazla çalışamıyor. Ancak gerçekte birçok işletme, yüksek üretkenliklerini sürdürmek için genellikle çalışanlarının normal çalışma saatlerinin ötesine geçmesini istiyor. Bu, çalışanların haftanın 6 günü, her gün sabah 9’dan akşam 9’a kadar çalışmasına yol açıyor. Özellikle satış, mühendislik üstüne çalışan firmalarda çalışanlar için yorulmak yok, iş var. Çin’de teknoloji şirketlerinin gayri resmi çalışma sistemi olarak bilinen ve 996 olarak kodlanan sabah 9’dan akşam 9’a, pazartesiden cumartesiye kadar çalışma düzeni nedeniyle 29 Aralık 2021’de 22 yaşındaki bir genç hayatını kaybetmiş, gencin ölümünün ardından sosyal medyada 996’ya tepki gösteren paylaşımlar yapılmıştı. Ücretsiz mesaiye kalmak Çin’de çok olağan bir şey.

 

Farklı ülkelere de yayılıyor

Artık dünyanın bir ülkesinde başlayan bir hareket farklı ülkelerde kendine destek alanı buluyor. Bir zamanlar sadece sendika üyeliği ile elde edilen bu iş birliği, artık sosyal medya dünyasında da uygulanabiliyor. Bu, çalışanların keşfettiği yeni gücün ellerinde kalabileceğini gösteriyor. Çalışanların uzun saatler çalışma fikrini reddettiği bu yeni işyeri trendi Avustralya’da da popüler olmaya başlıyor. Avustralya’da bir Reddit kullanıcısı, Brisbane dizisinde sessiz istifayla ilgili bir TikTok videosu yayınladı. Kendi sağlıklarını ve esenliklerini kariyerlerinden öne koyma görüşüne katılan kişiler, videoya destek verdi. Kovid’in işyerlerinde büyük değişikliklere neden olmasıyla birlikte işletmeler üretken kalabilmek için yeni politikalar benimsemeye zorlanıyor. Bununla birlikte, yeni hareketin önerdiği gibi, çalışanlar da kendileri için en iyi olanı gördüklerinde destek veriyor.

 


Türkiye’de durum ne?

Türkiye’de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde, haftalık çalışma en çok 45 saat olarak belirlenmiş durumda. Özel sektör şirketlerinin büyük bölümü işçilerini haftada 45 saat çalıştırıyor. 657 sayılı kanun kapsamında memurların haftalık çalışma süresi ise 40 saat ve haftada 5 gün çalışıyorlar.

 

Özel sektörde çalışma saati haftada en fazla 45 olması gerekirken, ülkece ‘ortalama’nın üstündeyiz. Bazı araştırmalara göre Avrupa’da haftalık ortalama çalışma saatinin en uzun olduğu ülke Türkiye. Fazla mesaiyi seven, verimlilik dayatmasıyla, sürekli artan bir tempoyla çalışmak zorunda bırakılan insanlara sahip bir ülkeyiz. Kayıt altına alınmayan çalışma saatlerimiz fazla. Bazı sektörlerde örneğin hizmet sektöründe çalışma saatleri beyan edilenin çok üstünde. Türkiye’de mesai saatlerinin kısalması gündeme gelse de, ne zaman hayata geçirileceği bilinmese de önce 45 saati aşan mesailerin denetim altına alınması gerekiyor. Çünkü fazla mesailer için bir denetim yok ve ek mesailer için genellikle ödeme yapılmıyor.

Oysa İş Hukuku’nda, iş hukukunun işçiyi koruyucu işlevi gereği azami çalışma süreleri, asgari dinlenme süreleri ve bunlar arasındaki sınırlar kesin bir dille çizilmiş durumda. Çalışma süreleri yönetmeliğine göre günlük dinlenme süreleri 12 saattir ve kesintisizdir. (İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği; Madde 3)

 

İşçinin ulaşılabilir olması konusunda tüm hukuk sistemi bakımından işçinin onayı gerekiyor. Buna rağmen ne yazık ki işçinin çalışma süresiyle dinlenme süresi arasındaki sınır belirlenemiyor. Çalışma süresinin artırılması durumunda işçinin mutlaka yazılı onayının aranması ve fazla çalışma ücretinin sağlanması gerekiyor.

İptal için ESC...