Deprem ve Yaşam Mimar Söyleşisi 2.Bölüm

Mimar söyleşisi ilk bölümünde sorumlular ve sorumluluklarını konuşmuştuk.

Söyleşimizin ikinci bölümünde ise dayanıklı yapı nedir, nasıl yapılır, dayanıksız yapının sorumluları kimlerdir, bizler bir yapının dayanıklılığını anlayabilir miyiz gibi sorularımızın cevaplarını arıyoruz.

Uzmanımız Mimar Serkan ENNAÇ ile söyleşimizin devamı sizlerle.

Dayanıklı Yapı Nedir?

Öncelikle bilinmesi gereken mükemmel yapı diye bir şeyin olmadığıdır. Hiçbir yapı için tüm depremlere dayanır, tüm etkilere karşı ayakta kalır, sonsuza kadar sağlam kalır diyemeyiz.

Dayanıklı yapı için öncelikle neye dayanmasını istediğimizi bilmemiz gerekir. 6.0 büyüklüğünde bir depreme dayanması için inşa edilen bir bina 7.5 şiddetindeki bir depremde yıkıldıysa dayanıksız demek doğru olamayacaktır.

Bu sebeple dayanıklı yapı için söylenebilecek en gerçekçi yaklaşım “talep edilene göre tasarlanıp, hesaplanıp, uygulaması yapılan yapılardır” olacaktır.

Zeminin durumuna, üzerindeki yüke, jeolojik yapıya göre yapılan talepleri karşılayacak hesaplar yapılıp, bu hesapların ortaya çıkardığı malzemenin alınıp, uygun işçiliğin ortaya konulduğu ve amacına uygun kullanılan yapılara dayanıklı yapı diyebiliriz. Ancak tüm bunlardan sonra bile  %100 dayanıklılıktan bahsedilemez.

mimar söyleşisi

Bir Yapının Doğru Şekilde İnşa Edildiği Nasıl Tespit Edilir?

İlk bölümde de anlattığımız gibi bir yapı inşa edilirken bazı sorumlular ve standartlar var.

En önemli noktalardan biri inşaat mühendisine güven duymak. Yani mimari çalışma ile birlikte inşaat mühendisinin hesaplamaları sonrasında ortaya çıkan malzemeler kullanılmalı ve uygulama metotlarına dikkat edilmeli.

Tüm bunlarla birlikte uygulamanın doğruluğu her aşamada denetlenmelidir.

Denetleme Süreçleri

1999 depremi sonrasında bazı standartlar getirildi. Betonun bir standartı var. (c25, c30, c50 vb gibi.) Ancak bu standartın doğru şekilde uygulandığının denetlenmesi gerekmektedir.

Şantiye şefleri (mimar ya da inşaat mühendisleri şantiye şefi olabilirler) uygulama sırasında bu denetimi yaparlar ancak fiziken her an her uygulamanın tek tek denetlenmesi mümkün değildir. Bu sebeple uygulayan ustalara bu konularda doğru eğitimin verilmiş olması gerekmektedir.

Örneğin betonun sağlamlığı için, uygulama yapılırken vibratör denilen bir alet kullanılması gerekmektedir. Vibratör uygulaması, betonun içindeki hava kabarcıklarını ortadan kaldırır ve sağlamlığı arttırır. Ayrıca beton dökülürken hava sıcaklığı, betonu doğru şekilde ıslatmak gibi konular da sağlamlığı etkiler. Tüm bunların şantiye şefi tarafından anbean takip edilmesi mümkün değildir. Uygulayan ekibin bu bilinçle çalışması ve belirli zamanlarda numuneler alınarak bunların laboratuvarda yapılmış test sonuçları alınmalı.

Denetlemeler inşaat ekibi tarafında oto kontrolle yapılması zaten bir gereklilik iken, ilgili denetim kurumları tarafından da yapılır ve raporlanır.

Yapının doğruluğunu etkileyen en büyük sıkıntılardan biri bu denetimlerin ve uygulamaların doğru şekilde yapılmamasıdır.

Maalesef özellikle maddi sebeplerle müteahhitlerin kullanması gereken malzemeden daha az ya da daha zayıf malzeme kullanması, şantiye şeflerinin yine müteahhit baskısı ya da eksik bilgi veya sorumsuzlukla gereken kontrolleri yapmaması ya da yapmış gibi proje onaylaması, denetleyenlerin de görev ve sorumluluklarını doğru şekilde yerine getirmemesi ülkemizde yaşanan en büyük problemlerdendir.

Burada söylemek istediğimiz meslek gruplarının kendisi değil bu mesleği yapan kişilerin etik problemleridir.

Benim de meslek hayatımda şantiye şefliği yaptığım projelerde gözlemlediğim, asla kabul etmediğim ve yine maalesef yaygın olan büyük bir sıkıntıdır. Hayali şantiye şefliği, rüşvet, görmezden gelme gibi durumlar yapının güvenirliğini ve sağlamlığını direkt etkiler.

İnsanların etik değerlerini kontrol edemeyeceğimiz için denetimleri daha etkin hale getirmek gerekiyor.

Bizler Bu Süreci Nasıl Kontrol Edebiliriz?

Aslında bu durum talep etmekle kontrol edilebilir.

Devlet bu konuda en büyük role sahip organdır. Bizler vatandaşlar olarak vergimizi vererek devletten bunun karşılığında standartlar ve uygulamalar bekliyoruz. Bu sebeple verdiğimiz vergi karşılığında devletten bu kontrolleri talep etmeliyiz.

Doğru kuralları koyması ve konulan kuralların uygulandığının denetlenmesini devletten talep etmeliyiz.

Bu konu politik bir durum değil tamamen işin akışına dair gerekliliktir.

mimar söyleşisi

Yıkılan Binaların Sorumlusu Kimdir?

Bana göre tek başına bir taraf sorumludur demek çok yanlış bir yaklaşım. Yıkılan bir yapı için “sadece müteahhit sorumlu, inşaat mühendisi hatası” gibi tek bir sorumlu işaret edildiğinde büyük fotoğrafı gözden kaçırıyoruz.

  • Devletin yönetmeliklerinin doğruluğu
  • Yönetmeliklerin doğru uygulanması
  • Denetimlerin etkinliği ve sürekliliği
  • Maddi çıkarlar ve etik değerler

gibi başlıklar yıkımın sorumlularını bulmamıza yardımcı olabilir.

 

Örnek vermek gerekirse:

Bir yapı oluşturma süreci
  • İhtiyaç belirlenmesi (Konut, iş yeri, okul, hastane)
  • Arsa tespiti ve ölçümleri
  • İhtiyaca göre mimari çalışmaların yapılması
  • İhtiyaca göre doğru hesaplamaların yapılarak malzeme ve uygulamaların belirlenmesi
  • Belirlenen malzemenin temini ve doğru kişilerce uygulanması

şeklinde ilerlediği düşünülürse,

  • Bina yapımına uygun olmayan, yumuşak zeminli, tarım arazilerinin veya alüvyonlu/sulak arazilerin imara açılması,
  • İmar izni olan arsalarda zemin etütlerinin ehil kişiler tarafından doğru şekilde yapılmaması,
  • Doğru hesaplamaların yapılmamış olması,
  • Kullanılması gereken malzemelerin kullanılmaması ya da eksik kullanılması,
  • Zaman ya da maliyet kısıtları sebebiyle doğru uygulamaların yapılmaması,
  • Yanlış ya da eksik inşaat projesine onay verilmesi,
  • Süreçlerin tamamının doğru şekilde denetlenmemiş olması ya da göz yumulması,

sebepleri ile yıkımlar ortaya çıkabiliyor.

Sebeplere baktığımızda bu sorumluluğu tek bir kişiye yüklemenin doğru olmadığını düşünüyorum.

Eğer bir müteahhit kullanması gereken miktarda ve ölçülerde demir kullanmamışsa bu tek başına müteahhidin sorumluluğu değildir.

Böyle bir durumda şantiye şefinin buna onay vermemesi, devlet tarafında denetimlerde bunun tespit edilmesi ya da uygulayıcıların durumu yetkililere bildirmesi gerekmektedir.

mimar söyleşisi

Deprem ve Yaşam kategorisindeki diğer içeriklerimize de göz atabilirsiniz.

 

Yüksek Mimar Serkan ENNAÇ’ın instagram sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Türkiye Mimarisi Instagram
—–2. Bölüm Sonu—

İptal için ESC...