Deprem Bölgesinde Hastalık Riskleri

Çok geniş bir alanda yaşadığımız bu afet sonrasında deprem bölgesinde hastalık riskleri korkutuyor.

Çadır ve konteyner kentlerde yaşam, altyapı arızaları, yeterli imkanın sağlanamaması gibi sebeplerle özellikle kişisel hijyen ve gıda hijyenin sağlanamazsa, istenmeyen bulaşıcı riskli hastalıklar da ikinci bir afet halini alabilir.

Yetkililer bu gibi durumlarla karşılaşmamak adına gerekli önlemlerinde alındığını ve alınmaya devam ettiğini bildiriyorlar.

Deprem bölgesinde hastalık riskleri için genel olarak, tuvalet ihtiyacı, temiz su, temiz gıda ve kişisel hijyen imkanlarının önemi ortaya çıkıyor.

Her durumda riskli görülen hastalıklarla ilgili bilgileri önleme yollarını sizler için derledik.

TİFO

Tifo hastalığı Salmonella typhi adlı bakterinin sebep olduğu, bakterinin uzerinde oluştuğu yiyecek ve içeceklerle bulaşan ve yaşamı tehdit edebilen bir hastalıktır.

S.typhi bakterisi sadece insanda hastalık yapar. Tifo hastasının kan dolaşımında ve barsaklarında bakteri bulunur.
Hastalığı geçiren bazı kişiler iyileştikten sonra bakteriyi taşımaya devam eder ve taşıyıcı olarak hayatlarını sürdürürler.
Tifo hastaları ve taşıyıcılar bakteriyi dışkıları yoluyla yayarlar.

Hastalık sağlam kişilere, tifo taşıyıcısı bir kimsenin elleriyle hazırladığı yiyecek ve içeceklerle, lağım suları karışmış kirli sularla, ya da kirli sularla yıkanmış yiyecekler vasıtasıyla bulaşır.
İçme ve kullanma sularına kanalizasyon suyu karışmış bölgelerde tifo salgınları görülür.

Belirtiler

Tifo hastalığı belirtileri bakteri vücuda girdikten 1-2 hafta sonra başlar. 39-40 dereceye kadar yükselen ateş, baş ağrısı, öksürük, iştahsızlık, halsizlik, karın ağrısı görülür.
Kabızlık ishale göre daha sıktır. Bazı hastalarda kırmızı renkte deri döküntüleri görülebilir. Tedavisiz ciddi vakalarda barsaklarda kanama ve barsak perforasyonuna bağlı ölüm görülebilir.

Nasıl Önlenir

Tifo aşısının tam koruyucu olmamasına rağmen %50-60 arasında koruyuculuğu mevcuttur. Aşı dışında hastalıktan korunmak için özellikle içme suyunun temizliğine dikkat etdilmeli.
Kişisel hijyene dikkat etmek de bizleri bu hastalıktan korumada önemli rol oynar.

Tanı ve Tedavi

Hastalığın tanısı laboratuvarda kan kültürü ve dışkı kültüründe tahlilleri ile yapılır. Tedavide antibiyotikler kullanılır.
Uygun antibiyotik tedavisi almayan kişilerde haftalarca veya aylarca ateş devam edebilir. Komplikasyonlar gelişebilir ve enfeksiyon komplikasyonlara bağlı ölümle sonuçlanabilir.

 

DİZANTERİ

Dizanteri, aslen bağırsak sisteminde ortaya çıkan bağırsak iltihabına verilen isimdir. Dizanteri, şiddetli ishal ile ilişkili bulaşıcı bir hastalıktır.
Hastalık bireyde hafif veya şiddetli mide krampları ile dışkıda mukus veya kanla görülen oldukça şiddetli ishale yol açabilir.

Kötü hijyen ve temizlik alışkanlıkları, bu tipin ortaya çıkmasındaki asıl kaynaktır. Bozuk yiyecekler de şigelloza neden olabilir.

Belirtiler

Dizanterinin en yaygın hafif belirtileri arasında ishal, hafif mide ağrısı ve mide krampları yer alır.
Bu belirti ve semptomlar genellikle enfeksiyondan 1 ila 3 gün sonra ortaya çıkar.
Normal şartlar altında hasta birey yaklaşık bir hafta içinde iyileşir. Buna ek olarak bazı bireyler dizanteri sonrasında uzun bir süre boyunca, bazen yıllarca devam edebilen laktoz intoleransı geliştirebilir.

Nasıl Önlenir

Birçok dizanteri vakası kötü hijyenden ve temizlik alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır.
Bireyler enfeksiyon riskini azaltmak için düzenli olarak, özellikle tuvalete çıktıktan sonra ve yemek hazırlamadan önce ellerini sabun ve suyla yıkamalıdır.

Hijyen alışkanlıklarının yanı sıra, dizanteri riski örneğin seyahat ederken sadece şişelenmiş ve kaynağı bilinen su içilmesi, şişeden su içmeden önce şişenin ağzının temizlenmesi ve tüketilen gıdaların iyice pişirilmesi gibi adımlara dikkat edilmesiyle de azaltılabilir.
Diş temizliği için temiz su kullanmanın yanı sıra, özellikle buz tüketirken bile temiz sudan üretilmiş olmasına dikkat etmek dizanterinin önlenmesi açısından önemlidir.

Tanı ve Tedavi

Tanı için dışkı örneği alınması istenebilir. Dışkı örneğinden gelecek olan laboratuvar sonuçları, enfeksiyonun Shigella veya Entamoeba histolytica enfeksiyonundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını kolaylıkla ortaya çıkarır.
Buna ek olarak kanama başta olmak üzere şiddetli semptomların varlığı durumunda bir ultrason taraması veya bir endoskopi şeklinde tanısal görüntülenme istenebilir.

Hastanın bu süreçte bol temiz sıvı tüketmesi istenir. Hekim tarafından önerilen bazı ilaçlar hem bakterilerden hem de parazitlerden kaynaklanan dizanteriyi tedavi edebilirler.

 

KOLERA

Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır.
Hastalık, kalabalık ortamlarda yaşayan savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen topluluklarda kolayca yayılıp ölümlere yol açabilmektedir.

Koleranın su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerde görülme olasılığı daha fazladır.
Başta su hijyeninin yetersiz olduğu toplumlar olmak üzere, göçmenler ve yerleşik düzeni olmayan nüfus gruplarında kamp hayatının olduğu bölgelerde, ayrıca kanalizasyon sisteminin içme ve kullanma sularına karıştığı aşırı yağmur, sel, deprem gibi doğal afetlerden sonra görülme riski yüksektir.

Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığı ile bulaşmaktadır. Bulaşma, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesi ile gerçekleşir.
Hastalık bulaşmış kişilerin kirli elleriyle temas eden yiyecekler de hastalığı bulaştırabilir.

Belirtiler

Kolera enfeksiyonlarının çoğu hafif seyreder. Hastalarda hiçbir semptom olmayabilir veya yalnızca hafif bir ishal olabilir.
Karın ağrısı, bulantı, kusma, bol ve sık, pirinç suyu görünümünde dışkılama, su mineral ve tuz kaybına bağlı olarak susuzluk hissi, kas krampları görülebilmektedir.
Ancak hastaların bir bölümünde hastalık ağır sulu ishal ve kusma ile başlar ve vücuttan büyük miktarda sıvı ve tuz kaybı ile sonuçlanır.

Nasıl Önlenir

Koleradan tam koruyan bir aşı bulunmamaktadır.
Temiz suya sahip olmak sağlık için temel gerekliliktir. Kolera enfeksiyonlarının asıl kaynağı kirli sulardır. Bu nedenle içme suyu kadar, yiyecek hazırlamada ve banyo yapmada kullanılan sularında temiz olması önemlidir.

Tanı ve Tedavi

Dışkı ve kusmuktan alınan örneklerin laboratuvar analizi sonucu tanı konulur.
Kolera hastalığının tedavisinde, öncelik hastanın kaybettiği sıvısını, vücuda geri kazandırmaktır.
İçinde şeker ve tuz karışımı bulunan sıvılar hastaya serum olarak verilir. Serum tedavisinin yanı sıra koleranın tedavisinde çeşitli antibiyotikler de kullanılmaktadır.

 

HEPATİT A

Hepatit A hastalığı, Hepatit A virüsünün bulaşması sonucu ortaya çıkan bir karaciğer enfeksiyonudur.
Hastalık çoğunlukla dışkı ile kirlenmiş, hastalık etkeni içeren su ve gıda tüketiminden kaynaklanır.
Yemek hazırlayan ve gıda sektöründe çalışan kişilerin temizlik önlemlerine dikkat etmemesi, kanalizasyon suları ile kirlenmiş besinlerin çiğ ya da az pişmiş olarak yenilmesi en sık bulaşma yollarıdır.

Belirtiler

Hepatit A virüs enfeksiyonları erişkinlerde çoğunlukla belirti verirken, 6 yaşından küçük çocuklarda genellikle hafif seyreder. İleri yaşlarda hastalığın ciddiyeti giderek artar.
Genellikle bulgular virüsle temas ettikten sonra 15-50 gün (ortalama 28 gün) sonra ortaya çıkar. Belirtiler:

Başlıca belirtiler:
Halsizlik, yorgunluk, iştah kaybı, bulantı-kusma, mide rahatsızlığı, ishal, karın ağrısı, kilo kaybı, ateş, gözlerde ve ciltte sararma, koyu renkli (çay rengi) idrar, çamur gibi veya beyazımsı dışkıdır.

Nasıl Önlenir

Bulaş yolu göz önüne alındığında virüsün yiyecek, su ve çevreye bulaşmasının önlenmesi en önemli yöntemidir.

Genel temizlik kurallarına uyulmalı, eller su ve sabunla yıkanılmalı, gıda sektöründe çalışan kişilerin kontrol edilmelidir. Temiz olduğundan ve iyice piştiğinden emin olunan yiyecekler tüketilmeli, bölgede kuyu suyu ya da depo suyu kullanılıyorsa, klor kullanma talimatına uygun şekilde mutlaka sular klorlanmalı, zorunlu hallerde su en az 10 dakika kaynatılarak kullanılmalıdır.
Çöplerin, ağzı kapalı çöp kutularında toplanmalı ve çöp poşetlerinin ağzı kapatılarak bırakılmalıdır.
Hepatit A hastalığından korunmanın bir diğer yöntemi de aşılanmadır.

Tanı ve Tedavi

Belirtileri olan bireye yapılan tahliller ve fiziki muayene ile tanı konabilir.
Hepatit A virüse bağlı gelişen hastalığın özgül bir tedavisi yoktur. Yakınmalar göre destek tedavisi verilir. Hastalar, doktor tarafından verilen ilaçlar dışında dışardan hiçbir ilaç, katkı maddesi ve alkol kullanmamalıdır.

 

Deprem bölgesinde hastalık riskleri düzenlenirken, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün verilerinden destek alınmıştır.

Kaynak: Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü

İptal için ESC...